SES Lab

Alper Saruhan*

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), herkes için daha iyi ve daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın planı olarak tanımlanıyor. Yoksulluk, eşitsizlik, iklim değişikliği, çevresel bozulma, barış ve adaletle ilgili olanlar da dahil olmak üzere insanlığın ve gezegenimizin karşılaştığı küresel zorlukları ele alan 17 amacın hepsi birbirine sıkı biçimde bağlı ve Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması hedeflenen bir evrensel eylem çağrısı niteliğinde.

Bu yazıda, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın neler olduğunun dışına çıkan bir bağlamda, yakın gelecekte tartışılmasının çok önemli olduğunu düşündüğüm bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.  SKA’lar Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu da yürürlüğe girişinin üzerinden sekiz yıl geçtiği anlamına geliyor. Ancak altını çizmek istediğim konu, geçen sekiz senenin herhangi bir sekiz sene olmadığı. Bu süre zarfında, büyük krizlere yol açan ve dünyanın gidişatını değiştiren bir olay yaşandı. Tüm dünya olarak bu eksojen şoka “pandemi” dedik.

Pandemi, hepimizin hayatını farklı şekillerde değiştirdi. Bireylerin hayatı değiştikçe toplumsal düzen de değişti. Birleşmiş Milletler, koronavirüs salgını ile beraber SKA’larda aksamalar olduğunu ve bu ilerlemenin yetersiz kaldığını duyurdu. 17 amaçtan sadece 2 tanesi ile örnek verelim. 5 yaş altında önlenebilir tüm ölümlerin sona erdirilmesi ve 2030 yılına kadar çocuk ölüm oranını en az 1000 canlı doğumda 25’e düşürmek ve 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının onları ilköğretime hazır hale getirecek nitelikli okul öncesi eğitime erişimlerinin güvence altına alınması, pandemiden önce diğer hedeflere kıyasla erişilmeye daha yakın hedeflerdi. Fakat pandemi, bu durumu tam tersine çevirdi. Pandemi sonrası veriler, 70 ülkede çocukluk çağı aşı programlarının durduğunu ve okul kapanışlarının dünya öğrencilerinin %90’ının yani yaklaşık 1,57 milyar çocuğun okul dışında tutulduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda ne yazık ki en az 270 milyon insan açlıkla karşı karşıya ve bu durum önümüzdeki yıllarda da düzeleceğe benzemiyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı yeniden gözden geçirerek pandemi sonrası koşullara uygun olarak güncellemek çok kolay olmayacak ancak buna ihtiyaç olduğu su götürmez bir gerçek. Pandemi ile birlikte değişen ekonomi politikalarının, özellikle yoksulluk ve eşitsizlik, sağlık, eğitim, biyoçeşitlilik ve iklim kriziyle mücadele konularında radikal önlemler içerecek şekilde yeniden tasarlanması şart. Son olarak da beğendiğim ve benimsediğim bir sözle bu yazıyı bitiriyorum: “Ben gelecek ile ilgilenirim; çünkü yaşamımın kalanını orada tüketeceğim” – Charles F. Kettering.

Kaynak:

https://www.nature.com/articles/d41586-020-02002-3

 


* Işık Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi.